Kazdağları Cam Teras

Şahindere Kanyonu’na inşa edilmiş olan Kazdağı Cam Teras, 836 metre rakımında bulunur. 2019 yılında yapımına başlanıp 2021’de hizmete sunulan bu teras, büyük bir adrenalin yaşatırken misafirlerine muhteşem bir manzara sunmaktadır.

Güneş enerjisiyle çalışan bu modern yapı, derin vadiler ve geniş bitki çeşitliliğiyle doğanın tadını çıkarmak isteyenler için ideal bir yerdir.

Kazdağları’ nın Muhteşem Havası

Kaz Dağları’nda doğanın tadını çıkarabileceğiniz sakin ortamda konaklamalardan harika fotoğraf kareleri verecek yürüyüşlere, güzelliği ile cezbeden köylerden tarihi yerlere zaman geçirebileceğiniz birçok şey var. Kaz Dağları’na gelmeden önce dikkat etmeniz gereken detay; bayram ya da resmi tatil günleri.

Bu gibi özel zamanlarda bölge birçok şehre yakın olmasının avantajıyla da kalabalık olabiliyor.

Mükemmel doğasıyla Kuzey Ege’nin en beğenilen tatil yerlerinden biri olan Kaz Dağları’nı şehirden kaçmak için harika bir yer haline getiren birkaç faktör var.

Bunların ilki bölgede havanın çok temiz olması. Kaz Dağları’nın eteklerinden itibaren havanın güzelleştiğini ve şehrin kokusunun geride kaldığını hissedebiliyorsunuz.

Aralarında endemik türlerin de olduğu sayısız bitkiye, yabani hayvanlara ev sahipliği yapan Kaz Dağları’nın genç bitki örtüsü, denizden gelen nem ve dağ yosunları, havasının bu kadar temiz olmasını sağlıyor.

Zeus Altarı

Kaz Dağları’na gelindiğinde görülmesi gereken yerlerden biri de Adatepe Köyü’ndeki Zeus Altarı. Efsaneye göre Zeus’un Truva Savaşı’nı izlediği Zeus Altarı, kaya parçasına oyulmuş taht’a benzeyen ve birkaç basamak merdivenle çıkılan bir yapıya sahip.

Bölgedeki en güzel manzaralardan birini de sunan Zeus Altarı yıllarca ve farklı medeniyetler tarafından kutsal kabul edilmiş.

Kazdağları Milli Parkı

Kaz Dağları Milli Parkı, bölgenin küçük bir kısmı olsa da görülmeye değer. Piknik yapmak için buraya gelmek bölgenin güzelliğine ve ender bulunan bitki çeşitliliğine haksızlık olur.

Onun yerine sabah erken saatte Kaz Dağları Tanıtım Ofisi’nden rehber ayarlayarak gezmek ya da en azından tanıtım broşürünü alarak parkı gezmek çok daha güzel olacaktır.

Bin yıllar öncesinden kalan köprüsü ve değirmeniyle Başdeğirmen, sıcak günlerde yüzülebilen ve minik kanyon içerisindeki Mıhlı da görülebilecek yerlerden

Şahindere Kanyonu

Zamanla aşınan kayalar arasında dibindeki taşları pırıl pırıl gösteren Şahindere Kanyonu 27 km uzunluğunda. Harita üzerinde Altınoluk’a bağlı olsa da Kaz Dağları Milli Parkı içerisinden girilebilen Şahindere Kanyonu yamaçlarıyla etkileyici bir görüntüye sahip.

Kanyon içerisindeki 586 metre yükseğe kurulan cam terastan manzarayı seyretmek ise ayrı bir macera.

Sarıkız Tepesi

Kaz Dağları’ndaki üç tepeden birinin adı 1726 rakımdaki Sarıkız Tepesi. Annesini çok küçükken kaybeden ve çok güzel olan Sarıkız, kendisine talip olanlarla evlenmeyince köylülerin iftirasına uğrar.

Yaşadığı dönemde iftiraya uğrayan her kadın gibi babası Sarıkız’ı öldürmeye kalkar ama kızına kıyamaz ve onu yanında birkaç tane kaz ile dağın tepesine bırakır.

Tepedeki kalıntıların Sarıkız’dan kaldığına inananlar var. Öyle ki her yıl 15 Ağustos’ta Güre’nin Kavurmacılar Köyü’nde Sarıkız hayrına yemek dağıtılıyor.

Efsane ne kadar doğru bilinmez ama Sarıkız Tepesi’nin Edremit Körfezi manzarasıyla görülmeye değer olduğu gerçek.

Hasan Boğuldu Göleti

Işıl ışıl akan suyu ve gökyüzünü bile kapatan ağaçlarıyla Hasan Boğuldu Göleti buraya gelince mutlaka uğranması gereken yerlerden bir tanesi.

Doğası harika olsa da iki farklı köyde yaşayıp aşık olan Hasan ile Emine’nin hüzünlü hikâyesini taşıyor. Hasan, Emine’nin ailesine kendini kabul ettirmek için çalışırken çıkan fırtınada dere kenarında boğulur; Emine da ona kavuşmak için derenin hemen yanındaki çınar ağacına kendini asar.

O günden beri şelalenin ve minik göletin adı Hasan Boğuldu, hemen yanındaki ağacın adı da Emine Çınarı olarak anılır. Hasan Boğuldu aynı zamanda piknik alanı olduğu için sabah erken saatlerde buraya gelmekte fayda var.

Kazdağları’ nda Görülecek Yerler

Dinlenmenin, uzun yürüyüşlerle doğanın tadını çıkarmanın yanı sıra Kaz Dağları’nda görülemeye değer çok güzel köyler ve yerler de var.

Kaz Dağları’nın en tepesine çıkmak -yol olmadığı için- zor bir ihtimal. Otellerin hemen hemen hepsi ve yerleşim olan köyler dağın güney eteklerine kurulu.

Kazdağları ve Mitoloji

Anadolu’nun birçok yerinde olduğu gibi dokuz bin yıllık tarihe sahip Kaz Dağları da birçok mitosa sahip. Bir diğer adı İda olan bölgenin bu adı almasının nedeni mitolojide Tanrıların Kralı olarak bilinen Zeus’un burada doğduğuna ve süt annesinin İda olduğuna inanılması.

Aşk tanrıçası Afrodit, evlilik tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Athena arasında düzenlenen ilk güzellik yarışması da İda Dağı’nda yapılmış. Thetis ve Peleus’un düğününe çağrılmayan karmaşa tanrıçası Eris’in, düğün yerine üzerinde ‘en güzel için’ yazan bir altın elma bırakması bu güzellik yarışmasının yapılmasını sağlamış.

Afrodit, Hera ve Athena arasında çıkan ‘en güzel benim’ tartışmasında birinin karar vermesi için Zeus’a sorulmuş ama Zeus geriye kalan tanrıçaların hiddetinden çekindiği için ölümlü olan Paris’in seçim yapmasını istemiş.

Paris, ona dünyanın en güzel kadınının aşkını vadeden Afrodit’in teklifi karşısında kayıtsız kalamamış ve altın elmayı Afrodit’e vererek onun ilk güzellik yarışmasının birincisi olmasını sağlamış.

Homeros’un İlyada Destanı’nda da anlattığı İda Dağı, ırmakları, yaşayan hayvanları ve farklı güzelliği ile büyüleyen bir yer olarak betimlenmiş.

Yunan mitolojisinde tanrıların evlerinin olduğu, Zeus’un doğduğu ve ilk eşi Hera ile evlendiği, Paris’in öz babası tarafından terk edildiği ve yabani hayvan tarafından büyütüldüğü, Truva savaşının izlendiği, şeytanın İda’dan kaçarken ayak izlerinden birini bıraktığı İda Dağı yani Kaz Dağları bu anlamda da değerleniyor.

Türk mitolojisinde Kaz Dağları ile ilgili en çok anlatılan iki hikâye var: İlki Hasan ile Emine’nin aşkı (Hasan Boğuldu Göleti’ne adını veren), ikincisi ise güzelliği dillere destan olan Sarıkız’ın uğradığı iftiralardan sonra kendini bu dağlarda izole bir hayata bırakması.

Kazdağları’ na Ne Zaman Gidilir?

Adatepe Köyü
Yılın 12 ayı da Kaz Dağları’nı ziyaret etmek için mükemmel zaman. Yazın yüksekliğin etkisiyle şehir hayatına göre çok daha serin oluyor.

Edremit Körfezi’ne yaklaşık bir saat mesafede olduğu için de yazın hem deniz hem de dinlenme tatili yapmak mümkün.

Soğuk havalarda ise dağ havası eşliğinde sonbaharın ya da kışın tadı çıkarılabilir. Çok fazla kar yağışı alan bir yer olmasa da yolun bazı kesimleri kıvrımlı dağ yolu olduğu için kışın Kaz Dağları’na gelirken hava durumunu kontrol etmekte ve araçlara kış lastiği takarak yola çıkmakta fayda var.

İlkbaharda canlanan doğa ve sonbaharda sararan yapraklar eşliğindeki manzaranın tadı ise bir başka.

Narlı Köyü

Narlı, Balıkesir ilinin Edremit ilçesine bağlı bir mahalledir. Köy, kazdağının batı tepelerinde deniz bakan kısmında körfezi seyreder.

Mahallenin adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur. Eskiden Biga Sancağı’nın Ayvacık kazasına bağlı olan (Eski tapu kayıtlarında görüldüğü belirtilmiştir.) Mahallenin kuruluş tarihi bilinmemektedir. Ayrıca köy yerleşkesi üzerinde bulunan eski oba türü köy yerleşimlerinden de göçler yaşanmıştır. (Tarihi Oba Mahallesi kalıntıları dağ yolu yaklaşık 3-4 km ve Gosça yerleşkesi yaklaşık 7-8 km, Çameyrek Saman Pazarı yaklaşık 20 km)

Girit, Midilli ve mübadele yıllarındaki göçmenlerden oluşmaktadır. Gelenek ve görenekleri vardır. Tüm yemeklerde zeytinyağı kullanılmaktadır. Akdeniz mutfağı olarak da değerlendirilebilir. Yaz aylarında hem köy halkı için hem de dışarıdan gelen misafirler için birtakım geziler düzenlenmektedir. Turizm açısından Edremit ilçesinin en önemli yeridir.